Herkese tevbeyi anlatalım !
Her bir insanın eline, kıyamet gününde bir kitap verilecek. Sabahtan akşama kadar ne yapmış isek kıyamet gününde, o kitapta bir sayfa olarak karşımıza çıkacak. Eğer Allah'ın zikriyle, ibadetiyle, İslam hizmetiyle meşgul olmuş; tevbeyi, namazı anlatmakla ömrümüzü geçirmiş isek o sayfa, şarkla garbı aydınlatacaktır. O kadar bir ışık, o kadar bir nur, aydınlık meydana çıkacak... ‘Cehennem ehli dahi o sayfayı gördüğü, o nura baktığı zaman azabı hafifleyecek’ diye söylenmiştir. O kadar ferah, o kadar güzel ve muazzam bir şeydir!
Eğer bir kul da bunun aksine ömrünü, günlerini hep gafletle, hep malayani ile hep günahlarla geçirmişse onun kitabının sayfaları da kıyamet gününde açıldığı zaman, bir karanlık, zulmet, pis bir koku ortaya çıkacaktır. Eğer diyor kitap, “Cennet ehli onu görürlerse cennet nimetlerinden lezzet almaları azalırdı.” O kadar biçimsiz, o kadar kabih bir şeydir, yani o kadar sıkıntılıdır.
Günlerimiz bu şekilde öyle ya da böyle geçiyor. Boşa harcamayalım onları. Elimizden geldiği kadar arkadaşlarımıza anlatalım, çalışalım. Onların imanına bak, bomba gibiydiler! Ashab-ı Kiram’dan bir kişi, bir yere gitseydi, kimi görse, kiminle karşılaşsa, rastladığı bütün insanları imana davet ediyordu. Çünkü onlar, Allah’a âşık idiler, imanları kuvvetliydi.
Bizde elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar onlar gibi yapalım. Onlar ne şekilde yapmışlarsa biz de o şekilde; nerede oturursak hep Allah'tan bahsedelim, Allah’ın rızasını kazandıracak amellerden bahsedelim. Bahusus tevbeden bahsedelim. Çünkü bir insan tevbe etmezse Allah-u Zülcelal’in rızası yolunda başarılı olamaz, o yola giremez. Tevbe etmeyen insan, Allah-u Zülcelal’in rızasını kazandıran amellerle arasını düzeltemez. O kimse Allah-u Zülcelal’e dua da ederse olmuyor.
Şimdi bakın! Dünya hayatına baktığımız zaman, nasıl bir kişi bir yere gitmek için oraya götüren bir yola giriyorsa tevbe de öyle Allah-u Zülcelal’in rızasına götüren bir yoldur. Sen o yola girmezsen o yere gidemezsin.
Tevbe, böyledir işte. Bakmayın, din garip olmuş, şimdi insanlar kıymetini bilmiyorlar. Tevbe, kişiyle Allah arasında öyle bir vesiledir ki, sayılamayacak kadar kıymetlidir. Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyuruyor: “Eğer siz, büyük günahlardan kendinizi muhafaza ederseniz, Allah azze ve celle sizin küçük günahlarınızı affeder ve çok güzel bir yere sizi nasip edecektir.”